Tu navegador no está actualizado.
Para tener una mejor experiencia con nuestro sitio, te recomendamos descargar otros navegadores gratuitos ¡Para eso, solo tienes que hacer click en el ícono!
Nasıl bir evde yaşamak istersiniz gibi hayali bir soru ortaya atılsa, hiç şüphesiz pek çoğumuzun tariflerinde dubleks ya da tripleks bir ev yer alır. Bunun sebebi ülkemizde çok katlı evlerin lüksle kodlanmış olmasıdır. Oysa apartmanlarda olduğu gibi müstakil evlerde de çok katlılığın asıl sebebi arazi fiyatlarının yüksekliği veya bir şekilde araziden tasarruf etme niyetidir. Bir başka şekilde ifade edecek olursak, çok katlı evler kaynaklarını varlıktan değil azlıktan alırlar ve aslında ekonomiyi ön planda tutan çözümlerdir. Elbette bu durum her tek katlı evin daha lüks ve konforlu olacağı anlamına gelmez. Ancak bu yazımızda sizler için derlediğimiz birbirinden güzel tek katlı evler için bunun kesinlikle geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'den ve dünyadan derlenmiş bu harikulade evlere biraz daha yakından bakmaya ne dersiniz?
Düşük çatı eğimi, birkaç merdivenle çıkılan keyifli verandası, binanın ana gövdesinin dışında kalan farklı renkteki baca konstrüksiyonu ve daha pek çok özelliği ile kimileri için sıradan görünebilecek bu ev aslında tam anlamıyla bir klasik. Bundan yüz yıl sonra bile benzerlerine rastlayacağımız bu ev, sahiplerine çok keyifli bir yaşam vaat ediyor hiç şüphesiz.
Olağan üstü güzellikte bir manzaraya hakim olmakla da yetinmeyip mimarisi ve lüks donanımı ile de göz dolduran bu muhteşem villa, tek katlı evlerin neler sunabileceğine ilişkin hayli iyi bir fikir veriyordur sanıyoruz.
Kübik mimarisi, sert hatları, düz çatısı ve toplamda fütüristik silüeti ile içinde bulunduğu yemyeşil bahçeyle keskin bir kontrast oluşturan bu tek katlı ev, sade hatlarıyla olduğu kadar çevresi ve bahçesiyle de büyüleyici.
Tek katlı evlerin en önemli avantajlarından bir tanesi de bütün bir iç mekânın bahçeyle bütünleşme potansiyeline sahip olması. Elbette küçük pencereler ve kapılar, yanlış bahçe düzenlemesi gibi faktörler buna engel olabilir. Ancak iyi bir mimari ve peyzajla, iç ve dış mekân ayrımını büsbütün silikleştirebilirsiniz.
Genelde alçak katlı tüm yapılar, özelde ise tek katlı evlerin gözümüze hoş görünmelerinin önemli sebeplerinden biri de, çevreleriyle doğal bir uyum içinde olmalarından kaynaklanır. Bu da aslında bulundukları ortamda silüeti bozacak herhangi bir çıkıntı yapmamalarından ileri gelir.
Feodalitenin doğduğu, büyüdüğü ve vakti gelince öldüğü Avrupa topraklarında ancak büyük saray ve şatolar görkemli olarak nitelendiriliyor olabilir. Ancak tevazunun bir yaşam biçimi olduğu bu topraklarda tek katlı bir yapı da pekâlâ son derece görkemli kabul edilebilir.
Kalın beton duvarlarıyla güçlü bir izlenim uyandıran bu tek katlı evde aynı zamanda farklı malzemelere de yer verilmiş. Bunların en dikkat çekici olanı ise hiç şüphesiz ahşap giriş kapısı ve çevresindeki ahşap kaplama. Tek kelimeyle mükemmel bir uyum.
Bulunduğu çevreyle adeta bir sokak mobilyası yahut kaldırım gibi abartılı bir uyum içindeki bu ev, sokağın silüetinde kendini tamamen gözden uzak tutmayı başarıyor.
İki ya da daha fazla kata sahip olsaydı, bu ev bulunduğu çevrede ancak bir çıban kadar güzel olabilirdi. Çünkü o harikulade düzlüğü cüssesiyle bozmuş olacaktı. Oysa şimdiki hali ile gerçek bir vaha görünümünde. Elbette malzeme tercihlerinin ve özellikle ahşap dış cephenin de bunda payı büyük.
